image description

MACAHEL BAHARI

Su toprağa kavuşunca: Macahel baharı

Karadeniz’in en doğusundaki bölge olarak Macahel; birçok yerleşim bölgesine göre kışı erken baharı geç karşılayan özellikli bölgelerden biri. Uzun süren sessizlik döneminden sonra; toprakta kıpırdanmalar başlar, karıncaların telaşı gibi insanlar da özledikleri toprağa kavuşur.

Kelime anlamı olarak bakıldığında, Gürcüce bir ad olan Macaheli, halk etimolojisine göre “maca” (bilek) ve “heli” (el) sözcüklerinden oluşuyor. Gürcüce “ca” kuyu, çukur anlamına gelir. Macaheli sözcüğünün gövdesi “ca”dır. Macaheli’ye yukarıdan bakıldığında, buraların bir kuyuyu andırdığı görülür. Bugün genel olarak bakıldığında Macahel olarak anılan bölge, esasen 12 köyden oluşuyor. Ama bu köylerin sadece 6’sı Türkiye sınırları içerisinde, kalanları da Gürcistan tarafında.

Uzun süren bir araç seyahatinin ardından, Macahel geçidine vardığınızda etrafa şöyle bir göz gezdirin. Görkemli Karçallar ve boylu boyunca yamaca serpiştirilmiş, geniş çatılı, balkonlu, ahşap sevimli evler… Önlerinde uzanan mısır tarlaları, yamaçlarında asırlık gürgen ağaçları. Bir sükûnet haliyle etrafınıza baktığınızda zamanın durduğunu hissettiğiniz yer. Öyle bir sessiz, öyle bir sakin ve huzurlu. İçerisine daldığınızda ise, altı tane köyün her birinde ayrı bir insan dokusu ve kültürel zenginliğin nüveleriyle karşılaşıyorsunuz.

Bugünün coğrafi sınırları içerisinde girişinde Camili (Hertvisi),  köyünün yanı sıra, beş köy daha yer alıyor bölgede: Düzenli (Zedvake), Efeler (Eprati), Kayalar (Kvabistavi), Maralköy (Mindieti) ve Uğurköy (Akria). Bu köylerin her birine araçla ulaşmak mümkün ancak yükseklerdeki yaylalarının çoğuna hala yürüyerek ulaşılıyor. Bu yaylalardan biri olan Gorgit, yaşlı anıt ormanların içerisinden yaklaşık dört saatlik bir yürüyüşle ulaşılan, otantikliğinden zerre bir şey kaybetmemiş, evlerinin üstü ince ahşap örtülerle kaplı bir yayla olarak günümüze kadar ulaşmış. Bölgeye gelen ziyaretçilerin yürüdüğü yaylaların başında Gorgit geliyor. Gorgit dışında, gidilen yaylalardan biri de Lekoban. Bir pansiyonun da yer aldığı Lekoban’dan yukarılarda, buzul gölleri yer alıyor. Lekoban gibi yaylaların florası da oldukça zengin. Zaten Macahel bölge olarak da değişik türde yaşlı ağaçlara ev sahipliği yapıyor. Vadinin yaklaşık % 70’i ormanlar ve meyve ağaçlarından oluşuyor.  Gürgen, kestane, ıhlamur, çam gibi ağaç türlerinin yanında karayemiş, dağ çileği, muşmula, fındık, elma, hurma, ayva, vişne, kiraz, dut, ceviz gibi farklı meyveler yetişiyor.

Biyosfer rezerv alanı

Macahel’de bahar mevsimi, öncelikle toprakla ilişkinin başlangıcına tekabül ediyor. Öncelikle ekin zamanı; evlerin önünde ve yanlarında uzanan bahçelere mısır, fasulye, patates, marul, karalahana gibi temel besin maddeleri ekiliyor. Ki yaz dönemlerinde bu ekinlerden bölge halkı ziyadesiyle faydalanıyor. Karalahana yemeklerini bölgeden farklı olarak cevizle pişiriyorlar. Kendilerine has Silor yemekleri ve tatlısı ile tabiatın onlara bahşettiği zenginliğin sofralarda yer alması kaçınılmaz. Bölgenin en özellikli ürünü ise bal. Geçmiş yıllarda bölgenin balları ve Kafkas arı ırkıyla ilgili koruma ve geliştirme projesi yapan TEMA Vakfı’nın ardından, bölge 2005 yılında “Biyosfer Rezerv Alanı” ilan edildi. Bu konuda çalışmalar yürüten ve komitede yer alan uzman Biyolog Yıldıray Lise, “ Uluslararası önem taşıyan kara ve su ekosistemlerine sahip alanlar Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu (UNESCO), İnsan ve Biyosfer Programı kapsamında Biyosfer Rezervi olarak ilan edilir. Bu alanların temel amacı doğal kaynakların korunmasına yönelik sistemler ve modeller geliştirmek ve biyosfer rezervlerin içinde veya çevresinde yaşayan halk için sosyo-ekonomik alternatifler ve fırsatlar yaratmaktır. Türkiye’nin 9 orman sıcak noktasından biri olan Camili (Macahel) Havzası, Türkiye’nin ilk ve tek biyosfer rezervidir. Sürdürülebilir kalkınma ve ekoturizm konularında örnek çalışmalarla Türkiye’de doğa koruma ve kalkınmanın bir arada olabileceğini gösteren en önemli bölgelerinden biri haline gelmiştir” diyor.

Macahel’e yolunuzu düşürün

Macahel bölgesinin köylerinde, artık biraz da talepten kaynaklandığından yavaş yavaş turizmle ilgili hamleler de göze çarpıyor. Ev pansiyonculuğu ile başlayan turizm atağıyla, bölgeye gelen ziyaretçilerin konaklama sorunu çözülmüş. Daha çok Efeler ve Maral köylerinde bulunan pansiyonlarda, köy evinin tüm huzurunu deneyimlemek mümkün. Çok uzak gibi görünse de Macahel’i dünya gözüyle görmenizi hararetle öneririm. Altı tane köyün etrafında şekillenmiş olağanüstü bir doğa, o doğanın bereketi ve şifası, güzel insanlarıyla Can Yücel’in dediği gibi, “Ruhunuz yıkanır boydan boya.”

YORUM YAPIN